Türk Vatandaşlığının Kazanılması, Reddi, Mahkeme ve İptal Davası

Türk vatandaşlığının kazanılması, reddi ve mahkeme iptal davaları için tüm hukuki desteği vermeye hazırız!

 T.C.
ANKARA
5. İDARE MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/x
KARAR NO : 2018/x

Davacı : x
Vekili : Av. Erdal Develioğlu
Davalı : İçişleri Bakanlığı / ANKARA
Vekili : x

Davanın Özeti: Ukrayna uyruklu davacının 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 16. maddesi hükümlerine göre evlenme yoluyla Türk Vatandaşlığı kazanmak için yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin x.x.xxx tarihli ve x sayılı işlemin; davacının evlilik birliği içinde ve Türk toplumunun örf ve adetlerine uygun olarak yaşamını sürdürdüğü ve milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir halinin bulunmadığı ileri sürülerek iptali istenmektedir.

Savunmanın Özeti: Davacı hakkında yapılan inceleme ve araştırma sonucunda mevzuatta aranan şartları taşımadığının tespit edildiği ve dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Ankara 5. İdare Mahkemesi’nce x tarihinde belli yer ve saatte davacı ve vekili Av. Erdal Develioğlu ile davalı idare vekili Av. Hülya Yurtseven’in katılımı ile gerçekleştirilen duruşmanın ardından dosya incelenip işin gereği görüşüldü;

Dava; Ukrayna uyruklu davacının 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 16. maddesi hükümlerine göre evlenme yoluyla Türk Vatandaşlığı kazanmak için yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin x tarihli ve x sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

5901 sayılı Türk Vatandaşlığı kanunu‘nun 10.maddesinde, “Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen bir yabancı, bu Kanunda belirtilen şartları taşıması halinde yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığını kazanabilir. Ancak, aranan şartları taşımak vatandaşlığın kazanılmasında kişiye mutlak bir hak sağlamaz.” hükmü, aynı Kanunun “Türk vatandaşlığının evlenme yoluyla kazanılması” başlıklı 16.maddesinde;

“(1) Bir Türk vatandaşı ile evlenme doğrudan Türk vatandaşlığını kazandırmaz. Ancak bir Türk vatandaşı ile en az üç yıldan beri evli olan ve evliliği devam eden yabancılar Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunabilir. Başvuru sahiplerinde;

a) Aile birliği içinde yaşama,

b)Evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama,

c) Milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama, şartları aranır.

(2) Başvurudan sonra Türk vatandaşlı eşin ölümü nedeniyle evliliğin sona ermesi halinde birinci fıkranın (a) bendindeki şart aranmaz.

(3) Evlenme ile Türk vatandaşlığını kazanan yabancılar evlenmenin butlanına karar verilmesi halinde evlenmede iyi niyetli iseler Türk vatandaşlığını muhafaza ederler. Düzenlemesi yer almıştır.

 

Aynı kanunun 19.maddesinde, “Yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancılardan başvuru için gerekli şartları taşıyanların adına vatandaşlık dosyası düzenlenir ve karar verilmek üzere Bakanlığa gönderilir. Bakanlıkça yapılacak inceleme ve araştırma sonucunda durumu uygun bulunanlar Bakanlık kararı ile Türk vatandaşlığı kazanabilirler, uygun görülmeyenlerin talepleri ise Bakanlıkça reddedilir.(…)”hükmüne yer verilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden; Ankara İl Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen inceleme ve araştırma formunda, davacı hakkında  çeşitli tarihlerde fuhuş suçundan işlem yapıldığı ve birkaç kez davacının ülkesinde ismini değiştirerek tahditli iken ülkemize giriş yaptığı, x tarihinde Türk Vatandaşı x ile evlendiği, yapılan tahkikatta evlilik birliği içerisinde olduğu bilinse de eşlerin evliliklerinin güven telkin etmediğinin belirtildiği, x tarihli mülakatta da davacı ile eşinin 4 yıldır evli oldukları, bu evliliklerinden çocuklarının bulunmadığı, birbirinin yakın akrabalarını tanıdıkları, Türkçe konuşarak anlaştıkları, aile birliği içinde yaşadıkları, davacının x, x ve x yıllarında fuhuştan kayıtlarının bulunduğu, eşlerle ayrı ayrı ve birlikte yapılan mülakat ile tahkikat sonuçlarının da değerlendirilmesi sonucunda evliliğin ciddi bir evlilik olmadığı kanaatine varılarak vatandaşlık başvurusunun reddedildiği ve görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline,  yargılama giderinin ve AAÜT uyarınca duruşmalı işler için belirlenen avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin istek halinde davacıya iadesine, kararı tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne istinaf yolu açık olmak üzere x tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

Başkan               Üye                            Üye

Z. Ö.                     G. K.                            S. S

 

Bir yorum Sizinkini ekleyin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir